21 Mart 2015 Cumartesi

Barcelona - Real Madrid | Görüntülü Analiz


El Clasico. İspanya da ve dünyada çoğu futbolseverin takvimde izlenecek maçlar listesinde işaretlenen ilk maçlardan biridir.Resmi maçlar baz alındığında kozlarını toplam 229 kez paylaşmış olan bu iki takımın 230.karşılaşmalarına Pazar gecesi tanıklık edeceğiz.


Yeni yıla lig lideri Real Madrid'in 4 puan gerisinde giren Barcelona da tek sorun takımın puan olarak geride olması değildi,takımın yıldızı Lionel Messi'nin teknik direktör Luis Enrique ile arasında yaşadığı sorunların gün yüzüne çıkması ve ardından gelen Sociedad mağlubiyeti Katalan ekibini karıştırmaya yetiyordu.Ancak Messi ve arkadaşları gösterilebilecek en iyi reaksiyonu göstererek o tarihten bu yana çıktıkları 18 maçın 17'sini kazandılar ve rakip filelere 59 gol atmayı başardılar.Katalonya da El Clasico öncesi işler yolunda desem yalan söylemiş olmam.


Madrid cephesinde ise büyük bir gerginlik var.Takımın yeni yıla üst üste 22 maç kazanarak girmesine rağmen keskin bir düşüşe geçmesi ve seri mağlubiyetlerin gelmesi gerginliğin en temel sebebi olmuş durumda.Cristiano Ronaldo'nun Altın Top'u aldığından bu yana yaşadığı form düşüklüğü ; Bale'in hala istenileni veremeyişi ve Atletico Madrid'e bir türlü diş geçirilememesi de yan sebepler olarak hafızalarda kalmış vaziyette.Real Madrid Pazar günü ezeli rakibinin karşısına 1 puan geride ve baskının üstünde olan taraf olarak çıkacak.



Taktiksel Analiz

Barcelona

Barcelona takımının en güçlü yönünü sokaktan geçen x bir insana dahi sorsak ağızlardan "top çevirme" lafı dökülecektir.Barcelona yıllardan beri bu stile sadık kalarak oynamayı başarmış bir takım ancak bu sene eskisine oranla biraz daha ötekileşmeye başladılar.Barcelona takım halinde topa sahip olan taraf olsa da eskisine nazaran topun onlarda kalma süresi az ve bu elbette onların isteğinde gerçekleşiyor.

Pres,Pres ve yine Pres

Barcelona ayağında topu fazla tutmasıyla defalarca kez övüldü,ancak bir detayı atlamamakta fayda var.O da topu kaptırdıklarında alınacak en kısa sürede almaya çalışmaları ve bunların çoğunda da başarılı olmaları.Bir örnekle açıklayalım.




Resimlerimiz Barcelona-Villarreal maçından.2.bölgede topla haddinden fazla oynayan Tomas Pina, Iniesta ve Neymar tarafından baskıya uğrayınca topu geriye oynamak zorunda kalıyor.Prese devam eden Luis Suarez ceza sahasına girip Messi'ye topu çıkarıyor ve sonuç tahmin ettiğimiz gibi,tabela değişiyor 1-0.




Yukarıda belirttiğimiz 17 galibiyetin 3'ünü Atletico'ya karşı alan Barcelona'nın bir Atletico zaferinden görüntüler.Defansın uzaklaştırdığı topta Mario Suarez'den önce araya giren Leo Messi topu Suarez'e çıkarıyor,koşu yapan Neymar'ı gören Suarez bekletmeden pasını veriyor ve Brezilya'lı golünü atıyor,1-1.


Messi Faktörü ve Savunma Arkasına Atılan Toplar

Barcelona'nın en büyük gol silahı şüphesiz savunmanın arkasına atılan toplar.Messi,Rakitic,Xavi ve Iniesta gibi çok iyi pasörlere sahip olan Barcelona'nın bu tarz pozisyonlardan attığı goller tartışmaya açık olmayacak kadar sanat eserini andırıyor.Özellikle savunmayı önde kuran takımlara karşı gol yağdırmayı başaran ( Elche-Rayo ) Barcelona savunmayı geride kaleciyle minimum uzaklıkta kuran takımlara karşı ise sıkıntı yaşıyor.




Barcelona bu golleri bu kadar basitmişçesine gösteriyorsa bir numaralı sebebi Lionel Messi.Kral Kupası yarı final rövanş maçında topla buluşan Arjantin'li oyuncu savunma arkasına kaçan Neymar'ı çok iyi görüyor ve Brezilya'lı oyuncu da golünü atıyor.1-0.

Messi'nin hız,teknik gibi özellikler bir yana çok da zeki olduğunu rahatça söyleyebiliriz.Orta sahada topla oynamayı özellikle son yıllarda daha da çok sıklaştıran Arjantin'li oyuncu bu süreçte iyi de bir pasör olduğunu kanıtladı.




Görüntüler Granada maçından.Orta saha da topla buluşan Xavi sağ kanattan koşu yapan Alves'i attığı uzun topla buluşturuyor,içeriye güzel top kesen Alves'in ortasını tamamlayan Messi oluyor ve Barcelona farkı 4'e çıkarıyor.


Duran Top Zaafiyeti

Aslında iki takımın da en büyük zaafiyeti duran toplar,o açıdan da ilginç bir karşılaşmaya tanıklık edeceğiz.Barcelona kısmında olduğumuz için  Barcelona'yı inceliyoruz.

Boy ortalaması baz alındığında Avrupa'nın kısa takımlarından biri olan Barcelona'nın duran top savunmasının çok iyi olmasını beklemek biraz hayalperestlik olacaktır ama yapılan bazı hatalarda bu seviyede "olmaz" dedirtiyor.



Rakip tanıdık gelmiş olmalı.Pazar gecesi karşılarında olacak olan Real Madrid.





Bu seviye de bir takımın şiddetle yememesi gereken bir gol,rakip yine tanıdık.Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde karşılaşacakları Paris Saint Germain.

Barcelona'nın duran toplarda ki adam paylaşımında ki hatalı seçimleri ve kötü bir çizgi savunma yapmaları başlarına yeterince bela açmış durumda.


Real Madrid

Real Madrid'in en büyük gol silahının kontra ataklar olduğunu söyleyebilirim.Kontra oynayan takımlara olan algı Real de karşımıza çıkmıyor onu da ekleyelim,klasik algı maç boyu savunma da bekleyip 2-3 kontra ile gol denemesi yapmaktır ama Real Madrid de durum böyle değil.Elbette Real'in çokça gol silahı var ama bunlardan en iyi uygulamaya geçirdikleri kontralar.


Durdurulmaz Kontra Ataklar






Yukarıda görsellerle anlattığım olayın gerçekleşme süresi toplam 16 saniye.Real Madrid bunu çok basitmiş gibi bizlere gösterse de yapılması bir o kadar da zor.Ufak da bir not bırakayım,orta alanda topla buluşan James hiç bekletmeden topu Ronaldo'ya atıyor.İlk çıktığı Sevilla maçında topu ayağında fazla tuttuğu için eleştiri alan Kolombiya'lı bu sorunu aşmıştı ve Real'in kontra atakları onunla başka seviyeye çıkmıştı.Sakatlığı sebebiyle dev maçta forma giyemeyecek olan Kolombiya'lı Pazar gecesi en çok aranan isim olacak.






Real Madrid bu pozisyonda ise başka bir seviyeye çıkmış durumda.Topun savunmadan çıkıp rakip ağlarda bittiği süre arasında 10 saniyelik bir dilim var.İlk golü hazırlayan Ronaldo'nun bu golde neden dünyanın en iyilerinden biri olduğunu bir kez daha anlıyoruz.


Hızlı Paslaşmalar

Kadrosunda Kroos,Modric,Isco ve James Rodriguez gibi pasör özelliği fazla gelişmiş dört oyuncu bulunan Real Madrid de hızlı paslaşmalar sonucu kaleye gitmek normal geliyor.Önde basan ve pres yapan takımlara karşı gününde bir Real Madrid bol pozisyon bulurken örneklerle anlatıma geçiyorum.







Kusursuz bir atak.Başrol de yine James Rodriguez ve Luka Modric var.Real Madrid James'i bu maçta çok arayacak derken kast ettiğim şey de buydu aslında,topla buluşmadan topla buluşacağı anın sonrasını düşünen bir oyuncu olan James Rodriguez bu atakta da başrol de,Carvajal son vuruş da çerçeveyi bulamasa da harika bir atak olduğu gerçeği değişmiyor.



Duran Toplar

Real Madrid'in burada hem zayıf hem de güçlü yönünü ele alacağım,hücum da oldukça etkili olan Los Blancos savunma da ise tıpkı rakibi Barcelona gibi saç baş yoldurtuyor.

Hücum



Hafızalarda tazeliğini koruyan Real-Atletico maçlarından biri daha.Ronaldo'nun ceza alanı içerisinde gezginliğinden dolayı arkadaşlarına boş alan açması Real'in duran toplarda ki en büyük avantajı.Pozisyonun devamında Sergio Ramos topu ağlara yolluyor.


Duran Top ve Yan Top Savunmasında ki Zaafiyet




Rakip yine Atletico Madrid,Real Madrid'in sayısız duran top savunmasında ki hatalarından biri daha.



Görüntüler bardağı taşıran son damla olan Athletic Bilbao-Real Madrid maçından.Aduriz'in savunma arkası koşusunda uyuyan Real Madrid savunması çok önemli bir 3 puanın gitmesine sebep oluyor.



Nasıl Bir Maç Olur ? 

İlk önce 2 takım adına çıkması muhtemel 11'leri paylaşayım.

Barcelona ; Bravo; Alves, Pique, Mathieu, Alba ; Mascherano, Rakitic, Iniesta ; Messi, Suarez, Neymar

Real Madrid ; Casillas; Carvajal, Pepe, Ramos, Marcelo; Kroos, Modric, Isco; Ronaldo, Bale, Benzema


Her El Clasico da olduğu gibi temponun bir an bile düşmediği bir maç bekliyorum,şampiyonluk yarışında geride ve baskıda olan taraf Real Madrid olduğu için maça olabildiğince hızlı başlayacaktır.Bu maçta ki en büyük rolün Kroos ve Modric ikilisine düştüğünü belirteyim onlar için.Messi'nin orta saha yakınlarında topla oynama süresini yapacakları prese olabildiğince aza indirmek zorundular.Madrid de takımın başında olan isim Ancelotti değilde Mourinho olsa bu maçta Pepe'yi orta sahaya çekme gibi bir çakallık yapardı eminim :) Real Madrid'in bu maçta James'i çok arayacağını düşünüyorum.Çıkacağı kontralar da hata yapma lüksü olmayan Real Madrid'in topu 2.bölgeden 3.bölgeye taşıma hızı maksimum seviye de olmalı.Isco son zamanlarda Real'in en iyi ismi olsa da bu işte James kadar meziyetli değil.

Barcelona da ise en kilit rol Arjantinlilere düşüyor.Mascherano'nun orta sahada Isco'nın topla etkileşimini minimuma indirmesi ve Rakitic ile Iniesta'yı pozisyonlara bir an önce sokması hayati önem taşıyor.Özellikle son 1 aylık süreçte inanılması güç bir oyuncuya dönüşen Lionel Messi'nin ise topla yapacakları çok önemli.Real Madrid'in yan top zaafiyetinden bahsetmiştim,her ne kadar Pepe-Ramos ikilisi Pepe-Varane ikilisine göre daha uyumlu bir ikili olsalar da bu iki oyuncunun olduğu maçlarda da bolca hata yaptılar.Son zamanlarda form düşüklüğü yaşayan Neymar'ın da yeniden kendini göstermesi için önemli bir maç.

Maç tahminime gelirsek gönlümden geçen ve umduğum renklerine gönül verdiğim takım Real Madrid'in kazanması ama Barcelona'nın sahadan 2-0 galip ayrılacağını düşünüyorum.

15 Mart 2015 Pazar

Liga MX Clausura | Notlar



Şu ana kadar Club Tijuana'nın damgasını vurduğu bir lig oluyor desek yalan söylemiş olmam Clausura için. 10 hafta geride kalırken 7 galibiyet,2 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile oynayan Los Xolos attığı 21 golle de ligin en golcü takımı konumunda.Yazımıza ligin lideri ile giriş yaptığımıza göre notlarımıza da aynı takımla devam edelim.

Apertura ve Clausura Arasında Neler Değişti

Bildiğiniz gibi 30 Ağustos da Apertura devam ederken teknik direktör Cesar Farias'ın görevine son veren Tijuana yönetimi bu ağır göreve çılgın santrofor Daniel Guzman'ı getirme kararı almıştı.Sezonu play-off potasında tamamlayamasa da ligin en zor yenilen takımlarından biri olan Tijuana 17 maçta 4 mağlubiyet alarak bununda sinyallerini bir bakıma vermişti.Şimdi oynadıkları ofansife yatkın futbolun aksine Apertura da daha dengeli ve kontrollü bir oyun sergileyen Tijuana takımında Daniel Guzman felsefesini oturttukça takımda buna pozitif tepki verdi ve ligin zirvesine tırmandılar.Bir süredir farklı kulüplerde kirada kesen Dayro Moreno ve Avrupa futbolundan da aşina olduğumuz Juan Arango takımın hem oyun anlamında yükünü hemde skor anlamında yükünü üstlenince Tijuana'nın zirveye çıkması daha kolay oldu.

Yinede takımın özellikle bir transferle birlikte dahada toplandığını söylemek mümkün.Arjantin şampiyonu Racing Club'dan alınan Gabriel Hauche Tijuana da son derece kilit bir rol üstleniyor,şu ana kadar ligde çıktığı 10 maçta 5 gol atan Hauche yeni kulübü için harika bir başlangıç yaparken taraftarlara da ismini sayıklattırmayı kısa sürede başardı.


Tijuana hakkında gelecekle ilgili aklımda kalan tek soru var ve kendimce cevaplamaya çalışacağım.Elbette zirvede olmalarının sebebinin yanında iyi bir takım olmaları da etken ancak 3 kilit bireysel oyuncusu onlar için daha büyük önem arz ediyor.Moreno-Hauche ve Arango üçlüsünden en az ikisinin sahada olmadığı maçlarda Tijuana nasıl bir varlık gösterecek kafamı kurcalayan sebeplerden.Futbolda varsayımlara dayalı konuşmak yanıltıcı olacaktır şüphesiz ama bundan dolayı Tijuana'yı şampiyonluğun 1.favorisi olarak görmüyorum.


America Beklenenin Altında mı Kaldı ? 

Sorunun cevabını hemen başında vereyim,evet.America benim için beklentilerin bir hayli altında kaldı.Apertura'yı kazandıktan sonra ligin en iyi hücum futbolu oynatan hocalarından Gustavo Matosas'ı takımın başına getiren yönetim bunun yanında Darwin Quintero,Dario Benedetto transferleriyle şov yapmayı başardı.Geride kalan 10 haftada benim gibi çoğu futbolseveri de sadece 5-0'lık Chiapas maçında tatmin etmeyi başaran Las Aguilas diğer maçlarında beklenenin aksine pozisyona dahi girmekte zorlandı.Yinede ligin 3.sırasında yer alan America şampiyonluğun en büyük adaylarından biri desem yalan söylemiş olmam.


Son haftalarda kazanmayı da unutan Club America dün akşam büyük bir baskıyla Azteca da Santos Laguna önüne çıktı,Arroyo'nun maçın bitimine 20 dakika kala attığı golle rakibin deviren America da işler skor anlamında olumlu gözükse de oyun anlamında iç açıcı değildi.Haftaya ki Veracruz deplasmanı da Matosas'ın geleceği için belirleyici olacak.Astronomik bir bedel karşılığında takıma transfer olan Quintero'nun performansı beklenenin çok altında kalması da bu başarısız performansın sebeplerinden biri oldu.



Clausura da zirvenin kilit takımlarında dikkat çeken gelişmeleri böyle sıralayabiliriz.Apertura da rezil bir performansa imza atan Veracruz'un harika savunma kurgusuyla ligin üst sıralarına tırmanması hikayesi de sinemaya aktarılsa fazlasıyla ilgi çekici olacaktır.Ve yine ligin en köklü takımlarından Guadalajara'nın baş üstü performansını da bunun yanına iliştirebiliriz.

Play-off tablosu için şuan ilk 8 sırada bulunan takımlardan şansını en az gördüğüm sert bir düşüşe geçen Cruz Azul ve bir türlü beğenemediğim Puebla.Play-off tablosunun hemen dibinde biten ve çıkışa geçen Leones Negros beni cezbeden takımlardan.Toluca'nın da ligi ilk 8 içerisinde bitireceğine inancım tam.


7 Mart 2015 Cumartesi

Real Madrid'in Modern Tarih de ki 5 Underrated Oyuncusu



" Underrated kelime anlamı olarak hak ettiği değerin altındakini görmektir." 


Bugün Avrupa Şampiyonu Real Madrid'in 113.doğum günü,şu ana kadar topladıkları kupalarla İspanya'nın merkezindeler.

Kimsenin de şüphe duymadığı gibi dünyanın en çekici kulübü olan onları diğerlerinden öne çıkaran temel kazandıkları ve aslada yavaşlayacak gibi durmuyorlar.

Los Blancos geçtiğimiz sezon tüm dünyanında ilgiyle takip ettiği platformda 10.Avrupa Kupası kazandı.Bu kupa aynı zamanda kulüpte birçok yıllardır sorun oluşturan "La Decima"ydı.


Ve şimdi,gezegende ki her FIFA oyuncusu için yeni bir Galacticos dönemi başlamıştır.Dünya üzerindeki her futbol menajeri bu takımı gıpta ile takip etmektedir.

3 Ballon d'Or kazananı Cristiano Ronaldo,2014 Dünya Kupası'nın en iyi oyuncusu James Rodriguez ve dünyanın en pahalı futbolcusu Gareth Bale ile daha büyük şeyler için zamana ihtiyaç duyuyorlar.

Onlardan önce ise Zizou,Becks ve orijinal Ronaldo yer alıyordu.Onlardan sonrada şüphesiz yetenek dolu takıma sahip olacaklar ve bu dalga devam edecek.

Ama her ne kadar böyle oyuncular çok çekici olsa da bazıları ise bu oyuncuların parlaklığı altında gölgede kaldılar.



Oldukça çağa uygun,modern ve harika yeteneğe sahip futbolcular ne yazık ki istenilen değeri göremeyip karanlık altında kalmışlardır.

Bernabéu da beğeni ile takip edilirler ama hak ettikleri değeri göremezler.Burada Real Madrid'in 5 underrated yıldızı yer almaktadır.

Claude Makelele

' Ama herkes bilir ki Makelele dünyanın en iyi defansif orta saha oyuncularından biridir." Bunu dediğinizi duyuyorum.

Tabi,geriye dönüp baktığımız zaman bu mevkide oynayan bir oyuncunun büyük takımda çok büyük önem arz ettiği söylenebilir ama o dönem öyle değildi.

Makelele tek başına savunma ve orta saha arasında ki köprüyü kurarak ve aynı zamanda topu da sanat yaparmışçasına güzel bir şekilde kullanan defansif orta saha mevkisini yeniden tanımlayan bir oyuncuydu.



Ona hak ettiği değeri gösteren Jose Mourinho Chelsea ilk Premier Lig şampiyonluğunu kazanırken insanlar onun nasıl bir oyuncu olduğunu daha iyi kavrıyordu. 

Real Madrid başkanı Florentino Perez onun durumunu şöyle açıklıyordu ( gönderilme sebebidir) : " Makelele'yi kaçırmayacağız.
Onun tekniği iyi,topu almak için hızını da iyi kullanıyor.Topu dağıtırken becerisini de kullanıyor ve %90 gibi bir isabeti var.

Yine de topa kafasıyla vurabilen bir oyuncu değildi ve topu 3 metreden daha ileriye taşıyabildiğini göremezsiniz.Gelecek genç oyuncular Makelele'nin unutulmasına sebep olacak."

Fernando Morientes

Morientes İngiliz tipi bir oyuncu olacak derken çok daha fazlası oldu.Hava hakimiyeti iyi , içgüdüsel ve güçlü bir oyuncuydu.Beyaz formayla 182 lig maçında 72 gol atmasına rağmen €10 milyon dan az bir paraya üstelik sadece sekiz gol attığı Liverpool'a satıldı.


Ronaldo ve Raul onun önündeyken , Madrid de tutunması herhangi bir dönemde dahi çok zor olacaktı ama yinede attığı gollerle unutulmaması gereken bir oyuncu olduğunu ispatladı.70'den fazla lig golüne imza atan ve bunu dünyanın en büyük kulübünde yapan oyuncu her zaman saygıyla hatırlanacak.

Isco

Onun Real Madrid kariyeri böylesine iyi ilerlerken ,hala Carlo Ancelotti'nin takımında kendine ilk sıralardan yer bulamaması büyük bir skandal.Ama aynı zamanda tamamen anlaşılabilir.

Bulunduğun bölge gereği Toni Kroos, Luka Modric ve James Rodriguez gibi oyuncularla mücadele ediyorsan sadece bir hata hakkın vardır ve olabildiğince az maç kaçırmalısındır.Isco'yu herhangi bir Premier Lig takımında her hafta 11 de görebilmeye ve üstelik o kulübün efsanesi olmaya tanıklık edebilirdik. 





İlk dokunuşu Tanrısal olan ve saha içinde attığı pasları o an izleyen kişilerin dahi bile düşünemediği şekilde kusursuz gerçekleştiren Isco ; yine de Real Madrid denildiğinde gözden kaçan isimlerden biri olmaya devam ediyor.

22 yaşındaki oyuncu Malaga'da 70'den az maçta forma giymesine karşın 14 lig golüne imza atarken takımında biraz daha uzun kalması işleri şuan dengeleyebilirdi.Yine de onun Real Madrid forması altından oldukça parlak bir geleceği var.


Michael Owen 

Bazı garip sebeplerden dolayı,insanlar Michael Owen'ı Real Madrid'in en kötü transferlerinden biri olarak görür.Liverpool da ki başarısının ardından eski İngiliz milli oyuncu Los Blancos da hak ettiği kadar forma şansı alamadı.Ama bütün bunlara rağmen 36 lig maçında 13 gol atmayı başardı ve bunları yedekten gelerek yaptı.

Aslında yedek kulübesinde uzun zaman geçirmesi işine de yaradı,2004-2005 sezonunda dakika başı gol ortalamasını İspanya da en iyi tutturan oyuncu oldu.

Real Madrid Owen'ın yerini 2005 yılında Robinho ve Julio Baptista ile doldururken ikisi birlikte Owen'dan az gol ortalaması yakalayabilmişti.Anlaşılacağı üzere böylesine bir oyuncunun Avrupa Şampiyonu bir takımda az forma şansı alması kabul edilemezdi.

Eğer ki Owen'a bir kez daha güvenilip daha fazla şans verilse ve oyuncu sakatlığa yakalanmasa Bernabeu da harika işlere imza atabilirdi.



Karim Benzema

Hepimiz Benzema'nın asrın en iyi forvetlerinden biri olduğunu konuşuyoruz.Fransız milli oyuncu Real Madrid ile çıktığı 272 maçında 130 gol attı ve bunun yanında onlarca da asist yaptı.Ama buna rağmen Los Blancos hayranları onu hala takımın en iyi oyuncularından biri olarak görmüyor.

130 golü aşmak için bu kulüpte 6 sezon geçiren ve mevkisini efsane Raul'den alarak büyük sorumluluk içine giren Benzema görevini tamamlamış durumda.

İnsanlar Raul'un Real Madrid'in tarihinde ki en iyi forvetlerden biri olduğunu söylüyor - İspanyol olmasınında büyük etkeni var.- Benzema'nın da böylesine bir sevgi ve saygı görmesi güzel olurdu.Tekniği ve yeteneği çok üst düzey olan ve takım oyunu fazlasıyla gelişmiş bir oyuncu olan Benzema'yı diğerlerinden ayıran bu.






Ek olarak , eski Lyon'lu 53 Avrupa maçında 30 fantastik gol kaydetti.O yine kulüpte herkesin hayali olan La Decima zaferinin en güçlü parçalarından biriydi.Benzema harika bir golcü ve çok iyi 9 numara.Belki de sadece Madrid'den ayrıldığı zaman taraftarlar tarafından hak ettiği değeri görecek. - diğerleri gibi.- 

Belki de Ronaldo ile iletişimi ve yardımlaşması bu kadar üst düzey olmasa , Portekizli böylesine muazzam rakamlara ulaşamayacaktı.


Not : Çeviri yazısıdır.